Sağlıklı Yaşam

Hashimoto Tiroiditi Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Beslenme ile İlişkisi

Sağlıklı Yaşam

Hashimoto Tiroiditi Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Beslenme ile İlişkisi

Hashimoto tiroiditi, tiroid bezini hedef alan otoimmün (bağışıklık sistemine bağlı) bir hastalıktır. Normalde vücudumuzu mikroplara karşı koruyan bağışıklık sistemi, Hashimoto’da yanlışlıkla tiroid dokusunu “yabancı” gibi algılar ve ona karşı saldırı başlatır. Bu süreç zamanla tiroid hücrelerinin hasar görmesine, tiroid hormon üretiminin azalmasına ve hipotiroidi tablosunun ortaya çıkmasına neden olabilir.

National Library of Medicine’da yayınlanan bir yazıya göre:

“Hashimoto tiroiditi, hücre ve antikor aracılı bağışıklık süreçleri yoluyla tiroid foliküler hücrelerini yok eden bir otoimmün hastalıktır… Hashimoto tiroiditi, gelişmiş ülkelerde hipotiroidizmin en yaygın nedenidir.” (Makaleyi incele)

Bu nedenle Hashimoto, yalnızca tiroidle sınırlı bir durum değil; enerji düzeyinizden ruh hâlinize, kilo yönetiminden adet düzeni ve bağırsak fonksiyonlarına kadar pek çok alanı etkileyebilen sistemik bir tablodur.

Kimlerde Daha Sık Görülür?

Hashimoto, hem erkek hem kadınlarda görülebilir; ancak kadınlarda belirgin şekilde daha sıktır. Kadın–erkek oranı 7–10:1 arasında değişmektedir. Özellikle 30–50 yaş arasındaki kadınlarda yaygınlığı artar. İyot alımının yeterli olduğu ülkelerde Hashimoto, hipotiroidinin en sık nedenidir.

Türk popülasyonundan örneklerle yapılan bir araştırmada, Sakarya’da takip edilen 211 Hashimoto hastasının:

“Yaş ortalaması 39.31 ± 11.44 idi ve hastaların %92’sini kadınlar oluşturmaktaydı. Hastaların %72’sinin diffüz guatrı varken, %93.4’ünde D vitamini eksikliği ve %24.1’inde B12 vitamini eksikliği saptandı.” (NALBANT , AYDIN , TİLLA, CİNEMRE 2016)

Bu veriler bize birkaç önemli ipucu veriyor:

  • Hashimoto hastalarının çoğu ötiroid (tiroid hormonları normal) olabilir; yani hastalık var ama laboratuvar bozulmamış olabilir.

  • Vitamin D ve B12 eksiklikleri Hashimoto’da sık görülebilir; bu nedenle izlemde bu vitaminlerin değerlendirilmesi önemlidir.

Hashimoto Tiroiditinin Nedenleri: Genetik ve Çevresel Etkenler

1. Genetik Yatkınlık

Hashimoto, güçlü genetik zemini olan bir hastalıktır. Ailede tiroid hastalığı, özellikle Hashimoto veya Graves öyküsü varsa risk artar. İkiz çalışmalarında, tek yumurta ikizlerinde hastalık ve antikor pozitifliği açısından yüksek uyum oranları gösterilmiştir. Bu da bazı bağışıklık genleri (HLA, CTLA-4, PTPN22 vb.) ve tiroidle ilgili genlerin (TSH reseptörü, tiroglobulin) hastalık gelişiminde rol oynadığını düşündürmektedir.

Ayrıca:

  • Down sendromu

  • Turner sendromu
    gibi genetik sendromlarda Hashimoto daha sık görülmektedir.

2. Çevresel Faktörler

Genetik zemin tek başına yeterli değildir; çevresel tetikleyicilerle birlikte hastalık ortaya çıkar. Çalışmalarda öne çıkan bazı faktörler:

  • İyot durumu:

    • Hafif iyot eksikliğinde Hashimoto daha az görülürken, aşırı iyot alımı (örneğin uzun süre çok yüksek iyot içeren ilaçlar, takviyeler ya da diyet) Hashimoto riskini artırabilir.

  • Selenyum eksikliği:
    Selenyum, tiroidde antioksidan enzimlerde yer alan önemli bir mineraldir. 2024 tarihli bir meta-analizde selenyum takviyesinin, tiroid antikor düzeylerinde ve TSH’ta azalma sağlayabildiği gösterilmiş; ancak kanıt düzeyi orta ve hâlâ daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

  • Demir durumu:
    Tiroid peroksidaz enzimi demir içerir. Demir eksikliği hem tiroid hormon üretimini hem de otoimmüniteyi olumsuz etkileyebilir. Hashimoto hastalarında çölyak ve otoimmün gastrit gibi demir eksikliği yapan hastalıklar daha sık görülebilir.

  • D vitamini eksikliği:
    D vitamini önemli bir immünomodülatördür. D vitamini düşük olan bireylerde tiroid antikorları daha yüksek bulunmuştur ve bu durum Hashimoto gelişim ve ilerlemesine katkıda bulunabilir.

Hashimoto Tiroiditinin Belirtileri Nelerdir?

Hashimoto her hastada aynı şekilde seyretmez. Bazıları yıllarca hiçbir belirti yaşamadan yalnızca antikor pozitifliği ile takip edilirken, bazı kişilerde belirgin hipotiroidi bulguları gelişir.

Sık görülen belirtiler:

  • Sürekli yorgunluk, enerji düşüklüğü

  • Sebepsiz veya kolay kilo alma, kilo vermekte zorlanma

  • Üşüme, soğuğa tahammülsüzlük

  • Kabızlık

  • Saç dökülmesi, saçların matlaşması

  • Kuru cilt, kırılgan tırnaklar

  • Konsantrasyon güçlüğü, “beyin sisi” hissi

  • Adet düzensizlikleri, adetlerin fazla ve ağrılı olması

  • Boyunda dolgunluk, baskı, yutma güçlüğü hissi (guatr varsa)

  • Bazı hastalarda eklem ağrıları, kas ağrıları, ruh hâlinde dalgalanmalar, depresif duygu durum

Bir grup hastada ise başlangıçta Hashitoksikozis denilen geçici bir hipertiroidi dönemi görülebilir; bu dönemde çarpıntı, terleme, kilo kaybı gibi hipertiroidi belirtileri öne çıkar. Daha sonra tablo hipotiroidiye dönebilir.

Hashimoto Nasıl Tanı Konur?

Hashimoto tanısı tek bir testle değil, klinik değerlendirme + laboratuvar + gerekirse görüntüleme ile konur.

  1. Laboratuvar Testleri

    • TSH, serbest T4, serbest T3: Tiroid fonksiyonunu gösterir.

    • Anti-TPO ve Anti-TG:

      • Anti-TPO, Hashimoto’da en sık pozitif olan antikordur ve olguların %90’ından fazlasında saptanabilir.

      • Anti-TG, hastaların yaklaşık %50–80’inde pozitif olabilir.

    • Gerektiğinde:

      • Demir, ferritin

      • D vitamini

      • B12 vitamini

      • Diğer otoimmün hastalıklar açısından tarama

  2. Ultrasonografi

Tiroid USG’de Hashimoto için tipik bulgular:

  • Diffüz (yaygın) büyüme

  • Hipoekoik (daha koyu) ve heterojen doku görünümü

  • Bazı hastalarda nodüller (nodüler veya multinodüler guatr)

Makale 2’deki seride hastaların %72’sinde diffüz guatr, %16’sında nodüler, %12’sinde multinodüler guatr saptanmış olması, Hashimoto’nun farklı ultrasonografik görünümlerle karşımıza çıkabileceğini gösteriyor.

Hashimoto Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hashimoto’nun tedavisi, altta yatan otoimmün süreci tamamen ortadan kaldırmaktan çok, tiroidin fonksiyonunu düzenlemeye odaklanır.

1. Tiroid Hormonu Replasmanı (Levotiroksin)

Hipotiroidi gelişen hastalarda temel tedavi, sentetik tiroid hormonu olan levotiroksin kullanımıdır.

  • Genellikle günde tek doz kullanılır.

  • Sabah aç karnına, suyla ve başka ilaç ya da takviyelerden (özellikle demir, kalsiyum, mide ilaçları) en az 3–4 saat ayrı alınması önerilir; aksi halde emilim bozulabilir.

  • Doz ayarı; yaş, kilo, kalp hastalığı varlığı, hamilelik durumu ve eşlik eden hastalıklara göre kişiye özel yapılır.

  • TSH genellikle 6–8 haftada bir kontrol edilerek doz ayarlanır.

Subklinik hipotiroidisi olan (TSH hafif yüksek, T4 normal) ve belirgin şikâyeti olmayan herkeste tedavi zorunlu değildir; ancak:

  • Gebe kalmayı planlayan,

  • Düşük öyküsü olan,

  • Yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek vb.) kullanan kadınlarda
    daha erken tedavi düşünülmektedir.

2. Selenyum, D Vitamini ve Demir Destekleri

  • Selenyum:
    Selenyum eksikliği olan bölgelerde, günde 50–100 µg takviye; seçilmiş hastalarda antikor düzeylerinde ve TSH’ta hafif iyileşme sağlayabilir. Ancak herkes için rutin öneri değildir; mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

  • D vitamini:
    D vitamini eksikliği Hashimoto hastalarında çok yaygındır. Hem bağışıklık sistemi hem de genel sağlık için düzeyin normal aralığa getirilmesi önemlidir. Bazı küçük çalışmalarda D vitamini tedavisi ile antikor ve TSH düzeylerinde iyileşme gösterilmiştir.

  • Demir ve B12:
    Özellikle adet gören kadınlarda, çölyak veya otoimmün gastrit eşlik eden hastalarda sık görülen eksikliklerdir. Demir ve B12 düzeylerinin düzeltilmesi hem halsizlik, saç dökülmesi gibi şikâyetleri hem de tiroid fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyebilir.

3. Beslenme ve Yaşam Tarzı

Hashimoto için “mucize diyet” veya herkese uyan tek bir beslenme modeli yoktur; ancak bazı prensipler sık tartışılmaktadır:

  • Dengeli, Akdeniz tipi beslenme:
    Sebze, meyve, tam tahıl, zeytinyağı, balık, kurubaklagil ve ölçülü hayvansal ürün tüketimini içeren bu model anti-inflamatuar etkiyle ilişkilendirilmektedir.

  • Glütensiz beslenme:
    Her Hashimoto hastasında şart değildir. Ancak çölyak hastalığı eşlik eden veya glütene duyarlılığı olduğu düşünülen hastalarda glütensiz diyet antikor ve semptomlar üzerinde olumlu etki gösterebilir. Küçük çalışmalarda Akdeniz + glütensiz diyetin antikor seviyelerini düşürebildiği gösterilmiştir.

  • Aşırı iyottan kaçınma:
    Hele ki Türkiye gibi iyotlu tuz kullanılan bölgelerde, gereksiz iyot takviyesi (örneğin yüksek dozlu tabletler) Hashimoto’yu kötüleştirebilir.

  • Bağırsak sağlığı:
    Bağırsak mikrobiyotası ile tiroid otoimmünitesi arasında ilişki olabileceğine dair veriler artmaktadır. Liften zengin beslenme, probiyotik potansiyeli olan yoğurt/kefir gibi besinler, kişiye uygun olduğunda fermente gıdalar bağırsak sağlığını destekleyebilir.

Hashimoto ile Yaşam: Takip ve Prognoz

Hashimoto, kronik bir hastalıktır; yani tamamen “geçti, bitti” denilen bir durum olmaktan çok, yaşam boyu takip gerektirir. Ancak bu, sürekli hasta olacağınız anlamına gelmez. Doğru tedavi ve düzenli kontrollerle çoğu kişi günlük yaşamında hiçbir kısıtlama olmadan hayatına devam edebilir.

  • Antikorlar pozitif olsa bile, tiroid fonksiyonları normal olan bireyler uzun süre ötiroid kalabilir.

  • Ancak yıllar içinde hipotiroidi gelişme riski artar; bu nedenle yılda en az bir kez TSH ve gerekirse serbest T4 kontrolü önerilir.

  • Guatr veya nodül varsa, doktorunuzun önerdiği aralıklarla tiroid ultrasonu tekrar edilebilir.

  • Yeni veya artan belirtiler (çarpıntı, ciddi kilo değişimi, boğazda baskı, hızlı büyüyen nodül, yutma güçlüğü vb.) varsa kontrol randevusu geciktirilmemelidir.

Ne Zaman Doktora Başvurmalısınız?

Aşağıdaki durumlarda bir iç hastalıkları uzmanı veya endokrinoloji uzmanına başvurmak önemlidir:

  • Uzun süredir açıklanamayan yorgunluk, kilo alımı, üşüme, saç dökülmesi

  • Ailede tiroid hastalığı öyküsü + sizde de benzer şikâyetlerin başlaması

  • Boyunda büyüme, baskı, yutma güçlüğü

  • Tekrarlayan düşükler, gebe kalmakta zorluk

  • Hashimoto tanınız var ve:

    • Yeni ilaç kullanmaya başladınız (özellikle demir, kalsiyum, mide ilaçları, bazı psikiyatri/kalp ilaçları),

    • Hamile kaldınız veya hamilelik planlıyorsunuz,

    • Şikâyetleriniz belirgin biçimde arttı.

Sonuç: Hashimoto Kontrol Altına Alınabilir Bir Hastalık

Özetle; Hashimoto tiroiditi, genetik yatkınlığın çevresel faktörlerle birleştiği, tiroid bezinde bağışıklık sistemi kaynaklı bir iltihaplanma ve hasar tablosudur. İyi haber şu ki, erken tanı, doğru tiroid hormonu tedavisi, vitamin-mineral eksikliklerinin düzeltilmesi ve dengeli bir yaşam tarzı ile Hashimoto ile sağlıklı ve aktif bir hayat sürmek mümkündür.

Bu yazı tıbbi tanı ve tedavi yerine geçmez; varsa şikâyetleriniz, tetkik sonuçlarınız veya ilaçlarınızla ilgili mutlaka kendi doktorunuzla görüşmelisiniz. Özellikle Hashimoto’lu danışanlarla çalışan diyetisyenler için de; D vitamini, B12, demir durumu, bağırsak sağlığı ve sürdürülebilir beslenme planları, sürecin ayrılmaz bir parçası olmalıdır.